30 Nisan 2015 Perşembe

PİJAMALI BİR DOST.. :))


ELİF GİBİ SEVMEK..




      Sen yoktun o zamanlar ,
      Çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben.
      Ne zaman bir dert gelse bana , 
      Yağmur yağar dinler , dokunur
      Ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım sönerdi ateşim.. 

       Sonra büyüdüm ,
       Gözlerini gördüm , yandım .
       Yağmur yağdı ve ilk kez sönmedim..

29 Nisan 2015 Çarşamba

DOST..!!


Dost..!! Türkçenin en güzel kelimelerinden. Yalın , şeffaf ve tatlı ; insanın ağzında akide şekeri gibi eriyen. Dost başka , arkadaş başka keza yoldaş , kardaş , ruhdaş , rüyadaş başka . Öyle güzel ayrıntılar var ki dilimizde , başka dillerde karşılığını arasanız , kolay kolay bulamazsınız . Sevgi başka , aşk başka . Arkadaş bir esinti ise , ferah ve latif  ; dost kuvvetli bir rüzgar demek , bir deli güzel yel , saçıp dağıtan , tutup silkeleyen . Arkadaş çiseleyen bir yağmur ise , dost bir fırtına demek . Parçaları yerinden söken , tozu dumana katan , insanı sarıp kendine getiren . O yüzden bu kadar azdır gerçek dostlar . Doğası gereği . O yüzden sarılmak gerek  sıkı sıkı dostluğun kadife ipine . Ve kulak vermek nabzına , ritmine . Dost umut demektir . Faniliğinle , eksikliğinle , kusurlarınla , takıntılarınla çok daha karmaşık hale getirir seni . Dostun seni seviyordur ya , aynen bu halinle seviyordur ya , sende kendini daha çok sevmeye başlarsın . Onun gözünden kendine bakarsın . Bir damla içersin dostluğun iksirinden , dünyaya bakışın değişir . Bir yudum daha ; sırtın dikleşir , özgüvenin pekişir . Dost hekimdir , lokmandır , şifacıdır . Onun yergisinde iltifat , siteminde sevgi saklıdır . Dost ne dese kızılmaz , ona kırılmak olmaz . Dosta açılan kredi , yürek kredisidir faizsiz , peşinatsız ve yürek kredisinin ne dibi vardır nede bitimi .

27 Nisan 2015 Pazartesi

YENİDEN ÇOCUK OLSAM..


Çocukken hepimiz keşke biran önce büyüsem diye söyleniriz ama büyüyünce bu değişiyor keşke çocuk olsak diyoruz bu defa , insanoğlu çoğu zaman hiç bir şeyden memnun kalmıyor sürekli öyle olsaydı böyle olsaydı keşke deyip dururuz.. En çokta çocukluğumda izlediğim çizgi filmleri özledim , sevimli hayalet casper , taş devri , sevimli kahramanlar , şirinler , tom & jerry , winnie the pooh , jetgiller vee heidi sabahın erken saatlerinde kalkar televizyonun karşısına geçer doya doya izlerdik , ama şimdiki çizgi filmlere bakıyorum da çocuklar şimdiden savaşmayı , dövüşmeyi öğrenir oldu birbirlerini pataklıyorlar . Aslında her zaman eksi tarihlerde yaşamayı istemişimdir 70 ler falan mesela insanların birbirlerinin değerini bildiği , zamanın kıymetini bildiği en masum en güzel zamanlar bence bana göre. En çokta televizyonun olmadığı dönemde yaşamak isterdim , insanlar birbirleri ile sohbet eder büyükler küçüklere hikayeler , masallar anlatırmış. Çocuklar beraber oyunlar oynar hiç birinde sende o var ama bak benim ki daha iyi diye özendirmek yokmuş , çünkü o zamanlarda oyuncak ya yokmuş yada maddi durumdan alamayanlar çokmuş , kızlar bezden bebek yapar erkekler tahtadan yada telden araba yapar oynarlarmış ama en azından paylaşmak nedir bilirlerdi . Şimdiki nesile bakıyorum da elindeki tablet ile telefon ile hava atıyor boyuna , yaşına bakmadan hiç biri birbiri ile bir şeyini paylaşmıyor. Birileri bu çocuklara çocuk olmak ne demek öğretmeli bence , her ne kadar yaşanması gerektiği gibi yaşayamamış olsam da keşkee yeniden çocuk olsam ben çocuk olmayı özledimm.. :)

EYVAH UYKUM FİRARDA YİNE BU GECE..!!


Uzunca bir aradan sonra uykum yeniden firar etti .. Yüreğimin melodisi böldü yeniden gecenin sessizliğini , döküldü ortalığa yine içimde ne varsa.. İnsanoğlu karşısındakini dinlemek için mızmızlanırken , gece hiç şikayet etmez ortalığa saçılanları toplamaya. Elimde bir fincan kahvem ve gökyüzünün muhteşem görüntüsüne daldı gözlerim , çektim yine en derinden gecenin huzurunu ciğerlerime , yaşanan tüm sıkıntılara rağmen hayat çok güzel ve hayat yaşamaya değer , geçip giden zamanın değerini bilin ve hayata gülümsemeyi unutmayın.. Hayırlı geceler.

26 Nisan 2015 Pazar

BİR TATLI HUZUR ALMAYA GELDİM..

İstanbul..!! Ne kalabalık bir şehir , kalabalık olduğu kadar da büyüleyici , huzur verici.. Aahh birde insanı çileden çıkartan , yoran trafiği olmasa yerleşmeyi isterdim buraya.. Her ne kadar bir çok sevdiğimi alıp götürse de benden İstanbul'un yeri başkadır bende.. Ne zaman gelsem huzur verir bana sanki gizli bir eli var ve alıverir omuzlarımdaki yükün bir kısmını , derin bir nefes alır izlerim İstanbul'u elimde ince belli bir bardak tavşan kanı çayım ile dinlerim İstanbul'un huzur veren melodisini ve keşke derim keşke eksik olmasam alıp götürdüğü sevdiklerim de olsa yanımda tam o anda İstanbul'un sokakları 
fısıldar kulağıma onlar zaten hep seninle taa içindeler diye , alırım bir yudum çayımdan ve dalar gözlerim İstanbul'un büyüsüne , başlar zamanda yolculuk ve ben yeniden içimde tozlanmış anılarımı çıkartır koyarım karşıma başlarım anılarımla konuşmaya , ne günlerdi ama heyy gidi günler hey diye çınlar bir ses kulaklarımda.. Her şeyi yarım yamalak yaşamış olsam da nede güzel anılar biriktirmişim İstanbul ile büyümek nede güzel nede paha biçilemez bir duyguymuş , hiç birinden eser kalmamış olsa da , anı olarak biriktirmiş olmak gurur verici ve buruk mutluluk yaşatıyor olsa da aklımda var olması güzel anılar iyi ki aklımdan silinmiyorlar , zaman akıp gitse de eksilse de hayatım yinede her şey çok güzel , yeniden İstanbul ile buluşmak çok güzel anılarım sana emanet İstanbul anılarıma iyi bak tekrar görüşmek üzere hoşcakal..

23 Nisan 2015 Perşembe

REGAİP KANDİLİ..


Bu gece Regaip kandili.. Eskiden bu gecelerde cami , mescit ve benzeri yerler kandillerle donatılırdı , herkes koşarak gider okunan duaları , ilahileri dinlerdi herkes bir şeyler hazırlar dağıtırdı şimdiler de küslük insan ayrımı moda oldu ve bir çok insan böyle önemli güzel zamanları önemsemez hale geldi değerlerimiz yok oluyor artık ve kimse buna dur demiyor.. Böyle şeylerden en çok zarar gören çocuklarımız ama kimse bunu göremiyor bir çok çocuk manevi değerleri öğrenmeden büyüyor , anlamadan büyüyor ve bu beni çok üzüyor umarım herkes bunun farkına varır da yitirmeden bir şeyler yapar böyle güzel anlamlı değerleri tamamen kaybetmeyiz..

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI


Eskiden çocuk olmak ne güzeldi çocuk olmanın bir anlamı vardı ama şimdi çocuklarımız yasakların , savaşların , kavgaların içinde büyüyor.. Eskiden büyük bir heyecanla , büyük bir hevesle beklenirdi bayramlar gösteri provaları yapılırdı hazırlıklar hızla devam ederdi çocuklara bugünün anlam ve önemi anlatılır onlarda hazırladıkları gösterilerle , şiirlerle daha iyi öğrenir anlarlardı bu günü.. Ama şimdi öylemi , her şeyin yasaklandığı her şeyin yarım kaldığı bu dünyada eksik kalıyorlar.. Gönlünüzce yaşayamadığınız kutlayamadığınız BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN ÇOCUKLAR..

22 Nisan 2015 Çarşamba

İLKBAHAR..


Derler ya hani geldi bahar ayları gevşer gönül yayları diye ben onu şuan itibaren değiştiriyorum , Geldi bahar ayları gevşer burun yayları :)) Bu sene nedense herkes hala gripten kırılır durumda hastalıkları bir öldüremedik gitti havalarda hala çoğu yerde soğuk ve yağışlı.. iyileşmek istiyorum artık enerjik ve keyifli olmak istiyorum YAZ GEL ARTIK.. 

20 Nisan 2015 Pazartesi

Tatlı Kaçamak..


İnsan bazen herkesten her şeyden kaçmak ister bir tutam huzur bulmak biraz kafa dinleyebilmek için işte bende bunu yaptım bu akşam durgun ve sessiz akşama bıraktım kendimi düşlerimin yorgunluğunu üzerimden atmak için , rengarenk düşlerimle yüreğimin melodileriyle yeniden kahkahalar atacağım hayata.. Geride bırakacağım tüm sıkıntıları Gülben Ergen'in şarkısında dediği gibi " Dertlerimi sayfa sayfa savurdum mümkünse gelmesin yenisi.." :) Her  şeye rağmen hayat bana güzel..

Rüzgar yine kokunu getirdi, Anlayacağın bugünde "Canım Burnumda." ÖZLEDİM


Yüzünü , sesini unutmaya yüz tutmuşken hayalet gibi en derinden hortlamak neden.!! Ben ki her şeyi çoğu kez unutan balık hafızaya sahipken 12 yıl öncesine kadar gitti hafızam , güzel şeyler insanı yormaz ki güzel şeyler gözde yaş değil yüzde tebessüm yaratır benimse içimi bir fare gibi kemiriyor hatırlamak.. Hayata renk mi kattı yoksa hayatın renklerini mi aldı benden bilmiyorum ama onca zaman sonra hatırlamak siyah / beyaz yaptı düşlerimi bugün , içimde bir boşluk olduğunu bir şeylerin eksildiğini tekrar hatırlattı bana cıvıl cıvıl şarkılar söyleyen yüreğim sus pus bugün ve bu defa yorgun düşen ben değil düşlerim oldu bu defa düşlerim beni değil ben düşlerimi tutuyorum " PES ETMESİN " diye , geçecek hepsi yeniden onaracağım içimdeki boşluğu atacağım üstümden ölü toprağını yeniden arkamda kalacak hepsi iyileşecek düşlerim yeniden rengarenk olacak cıvıl cıvıl şarkılar söyleyecek yüreğim ve ben yeniden İYİ olacağım..

19 Nisan 2015 Pazar

YÜREĞİMİN MELODİSİ..


Yaşamın her anı güzel yeter ki yüreğinizden gelen " Mutluluk " melodilerini duymamazlıktan gelmeyin.. Ne kadar yorgun düşsem de içimde ki melodi beni yine güçlendiriyor tutuyor omuzlarımdan kaldırıyor beni ayağa " Hayat devam ediyor " şimdi PES ETME vakti değil UMUTLARINI düşün HAYALLERİNİ düşün diyor ve yeniden bahar açıyor yüreğimde yeniden şarkılar söylüyor hayat bana ve yeniden yaslıyorum başımı geceye anlat diyor , anlat içinde ki eksikliği dök içinde ki özlemleri çıkart en derininden toz tutmuş mutluluklarını tut sımsıkı çek en derinden ciğerlerine hayatın içinde saklanan huzuru yaşa dilediğince sen sakın PES ETME , " Her şey güzel olacak belki bugün değil ama elbet bir gün.. " 

Pazar günü klasiği..


Hava birazcık kasvetli de olsa ben pazar günlerini severim.. :) Bir çoğumuz için sıkıcı olsa da bir çoğumuz içinde bir o kadar önemlidir bugün , çünkü tüm aile birlikte olursunuz mükellef bir masa hazırlanır hani denir ya bir kuş sütü eksik diye tam da o tabire uyar hazırlanan masa , sonrasında da gelsin çay , kahve keyifleri güzel sohbet muhabbetler.. Kimileri de ailecek dışarı atarlar kendilerini eğer havada güzelse beraber geçen zamanın keyfi tarif edilemez olur , hele ki çalışan bir ailenin evladı iseniz hafta sonları çok önemlidir çocuklar için büyük bir özlem ve hevesle beklenir hafta sonu  bu zamanlar en çokta çocuklara yarar gelsin park gezmeleri koşuşturmacalar.. Aaah ahh keşke çocuk olsak dimi bence bu anların en iyi kıymetini anlayan ve bilenler çocuklar gibi geliyor bana yaşasınn pazar günü her şeye rağmen hayatı sevin mutlu olun mutlu kalın.. :)

17 Nisan 2015 Cuma

Dostluk mu Görmedim , Duymadım , Bilmiyorum..!!




Nede çok yitip giden şeyler var hayatta.. Ne değerler kalmış ne de kıymet biliniyor artık ve ne kadar da kolay canım cicim olup ne kadar çabuk kaybediyoruz elimizdekini..!! Dostluk ne güzel şey aslında ama kimse farkında değil , bugün tanışıyorsun aradan resmiyet kalkıveriyor canım cicimli laflar havada uçuşuyor sonra sen benim dostumsun en değerlimsin.. Tamam diyorsun omuzuna yaslanacağım bir dost buldum sonunda yaslıyorsun başı anlatıyorsun derdini arkanı döndüğün an bir bakmışsın gözyaşlarının üstüne basa basa derdini döke saça bir hal olmuşlar , eskiden öylemiydi.!? Dost dediğin gözünden anlardı iyi misin yoksa kötü mü olduğunu , bahaneler üretmezdi gelmemek için neredesin der , senin için kavga ederdi seni üzenlerle ve en önemlisi de başarını da başarısızlığını da paylaşabilirdi kıskanmadan , fesatlanmadan , aç gözlülük yapmadan şimdi mi.!? Bahaneler havada uçuyor , en son söylenecek laf en önce söyleniyor , neden onda var bende yok benim ki onunkinden daha iyi olmalı derdi sardı herkesin içini ve ilk hançer dost bildiklerinden geliyor yazık insanoğlu elinden kaçıp giden değerlere çok yazık...

Düğün dernek.. :)



Ne güzel bir telaştır dimi heyecanlı tatlı koşuşturmalar..  Çeyiz hazırlıkları , nikah tarihi seçimi , düğün organizasyonu , davetiyeler , kına , takılacak takılar  vee tabi gelinlik seçimi.. Bir çok insan sever düğünleri ee malum bazen deriz ya bir düğün olsa da kurtlarımızı döksek diye ama ben nedense pek sevmiyorum kalabalığı , kulak sağır eden müzikler vee sonunda ki çekilen yorgunluk.. İç sesim oradan bana düğün hiç sevilmez mi yahu diyor gibi ama ne bileyim ya ben bir türlü ısınamadım şu düğünlere bu aralarda çok sevdiğimdenmidir nedir arka arkaya düğünler var.. bırakın beni sade kalabalıkların arasına kulak sağır etmeyecek müzik eşliğinde dinleyeyim huzurun sesini.. :))

Özgürlük sen ne güzel şeysin..


Aah özgürlük sen ne güzel bir şeysin böyle.. Özlemişim tekerlekli sandalyemi sürmeyi , miss gibi havayı bulduk attık kendimizi dışarı tabi. Güzel bir gece yürüyüşü yaptık , bayadır evden çıkmayınca hava biraz sersemletti kafamı ama olsun yinede iyi geldi keyifli geçen gün batımının ardından keyifli gece yürüyüşü.. Engelli birinin bu kelimeyi kullanması ne komik geliyor kulağa dimi.. Şimdi sıra son keyifte nescafe ve müzik eşliğinde bir kaç sayfa kitap okumak işte buda hayalleri büyüten yegane bir şey bana göre ve çocuklara bunu da aşılayalım lütfen , haa bir de benim yapamadığım şeylerden biri tiyatroyu da sevmeli insan , evet hiç gitmedim belki ama merakım sevmeme sebep oldu yinede.. Hayal ediyorum ; kafamın içinde kocaman bir sahne var ve ben orada dilediğim her şeyi oynuyor ve yapabiliyorum tüm zorluklara rağmen yinede hayatı ve kendimi çook seviyorum.. Ee ne diyoruzz Hayat Bana Güzel.. ♥ :)

16 Nisan 2015 Perşembe

Güzel bir gün batımı..


Sessizlik ne güzel şey.. Elimde bol köpüklü bir fincan türk kahvesi , müziğim ve gün batımının verdiği huzur paha biçilemez.. :) Burada gün biterken bir başka yerde yeniden başlıyor doğmaya.. Hayat sen ne güzel bir şeysin öyle ama kıymetini bilen güzelliğini görebilen yok malesef ki..

Bahar mısın kış mı bir karar ver ama hava..!! :)


Yaz gelse de balkon keyfi yapsak diye bekledikçe havanın kafası karışıyor arkadaş ya :)) Biz insanoğluna hiç yaranılmaz ya yok o olsun yok böyle olsun diye diye geçiyor zaman hiç bir şeyi beğenmez olduk hep bir şikayet modundayız , yani benim ki şikayet değil haa yanlış anlaşılmasın sadece balkonda oturup çevreyi izlemeyi özledim elimde kahve fincanım ile dört gözle kelebek çıksa ortaya da resmini çeksem diye beklemeleri özledim , geçen leyleklerin havada kalsın konmasın bir yere lütfen diye söylenmelerimi özledim ee hani derler ya leyleği havada görürsen bütün sene gezeceksin diye boş bir batıl inanç işte yada boş bir avuntu mu desek.!? :) Ha bir de havada süzülürken rastladığım uçurtmalar var renk renk.. Ve renk renk bisikletleri ile gezinen çocukları da unutmamak lazım tabi küçük hayatımın büyük yaşanmışlıkları onlar , arada bir kıyıda köşede elinde telefon ile oyun oynayarak hava atanlarda yok değil hani aahh bu çocuklar neden çocukluklarının kıymetini bilmez ki.!! Bence bilmeliler çocukluk zamanlarını boş şeylerle öldürmemeleri gerektiğini.. Kıymetli zamanı telefonlardan , tabletlerden ve bilgisayar başından uzak kalarak geçirmek gerektiğini çünkü giden geri gelmiyor zamanı geri alamıyorsunuz ve bence çocukluk kaçırılmamalı doya doya yaşanmalı işte bu yüzden  teknoloji yerine daha güzel daha eğlenceli zararsız hafızalarda güzel yer edinen şeylerle uğraşmalı mesela kör ebe , saklambaç , renkli istop , 9 taş , sek sek , ip atlama gibi şeylerle doldurmalılar çocukluklarını ama malesef günümüz nesli teknoloji ile dolduruyor çocukluklarını birazda hata biz büyüklerde mi acaba.!? aman ağlamasın aman yaramazlık yapmasın diye diye ellerine telefonlar verilip , bilgisayarın önüne koyar olduk çocukları , sanırım benim yeğenler şanslı bu konuda :) biri 5 yaşında kız diğeri 1 yaşında erkek iki yeğenim var ve ben onlarla oyun oynuyor , resim yapıyorum önündeki şeylere tam bir anlam veremeyen erkek yeğenim bile eline boyaları ve kağıdı alıp ne yaptığını bilmese de karalamaktan ibarette olsa yaptığı şeyden çok büyük keyif alıyor bunu keyifle yapıyor.. Bende içimde eksik kalan yaşayamadığım çocukluğumu onlarla tamamlıyorum.. Bence içimizde o bastırdığımız çocuğu ortaya çıkartıp çocuklarımıza güzel bir çocukluk yaşatabiliriz bunu onlara verebiliriz akıllarında hafızalarında güzel çocukluk anıları bırakabiliriz..